4 Tem 2012

Paraguay’da Sivil Darbe!...




22 Haziran 2012’de Paraguay’da bir darbe oldu ama sivil olanından. 

Türkiye ve Paraguay'a komşu ülkeler böyle adlandırdı olanları. Güney Amerika Uluslar Birliği UNASUR'da olanları böyle tarifledi ve ciddiye alıyor. İçlerinde Arjantin ve Brezilya'nında olduğu 12 Ülke Dışişleri Bakanı, hükümet ve muhalefet ile görüşmek üzere apar topar Paraguay'a gittiler.

Olaylar söyle gelişti.

Paraguay kongresi, Başkan Fernando Lugo'ya 24 saat içinde hazırlanıp savunmasını vermeye ve iktidarı terketmeye davet etti. Görünün o ki karar çoktan verilmişti bile. Çünkü Paraguay Anayasasına ve akla mantığa göre bu durum sağlıklı bir savunma yapmaya yetmeyecek kadar adaletten uzak!...

Lugo'nun iktidara gelişini şöyle bir hatırlayalım:



Yaklaşık 4 yıl önce, 2008'de, Güney Amerika'nın bu en yoksul ülkesinde iktidar demokratik olarak değişti. 15 Ağustos 2008'de göreve başlayan Eski Katolik Piskopos Lugo, ya da Paraguaylılar'ın deyimiyle "Yoksulların Piskoposu" Fernando Lugo, oyların yüzde 41'ini alarak Çin Komünist Partisi'nden daha eski olan 61 yıllık, sağcı, Colorado Partisini  yenerek başkan oldu. Lugo'nun da benimsediği “Kurtuluş Teorisi”, dinin, öteki dünya yerine bu dünyadaki sorunları çözmek için uğraşmasını savunuyor.

Bu sonuçla Lugo, en yakın rakibine, o dönemde ülkenin ilk kadın başkanı olmaya aday Blanca Ovelar'a attığı yüzde 10'luk oy farkıyla, 61 yıldır ülkeyi yöneten, muhafazakar "Colorado Partisi"nin iktidarını sonlandırdı. Colorado Partisi'nin sürdürmekte olduğu iktidar o kadar eskiye dayalıydı ki bu parti Çin Komünist Partisi'nden iki yıl önce göreve gelmişti; üstelik Paraguaylılar, bu uzun iktidar döneminden öylesine yorulmuşlardı ki, parti, sanki bir "sosyal kulüp" havasında, yalnızca yöneticilerine hizmet eden bir kulüp gibi çalışıyordu.

Fernando Lugo, "Değişim İçin Yurtsever İttifak" adı verilen bir grubu oluşturan sekiz küçük partinin ortak adayı olarak seçildi. Bu gruba, partilerin yanı sıra sendikalar ve köylü hareketleri de destek verdi. Lugo, seçim sonuçlarına ilişkin yaptığı ilk değerlendirmede, "Küçük insanların da kazanabileceğini gösterdik" demişti.

Lugo, yoksul Paraguay halkına yardım edemediği için, seçimlerden üç yıl önce piskoposluğu bırakıp politikaya atılmıştı. Başkanlık seçim kampanyasında, yozlaşma, fakirlik, sosyal adaletsizlik ve eşitsizlikle mücadele sözü vererek, 8 partili bir koalisyona önderlik etti. Aslında geçmişine bakıldığında pek de "karizmatik" biri olmamasına karşın, önderlik ettiği oluşumun gereksinim duyduğu "güçlü" bir başkan adayı görüntüsünü vermeyi başardı. Selefi eski başkan Nicanor Duarte, seçimin tam bir yenilgi olduğunu; ama Paraguay tarihinde, ilk kez kan dökülmeden, askeri darbe olmadan ve herhangi bir şiddet yaşanmadan, bir partiden ötekine iktidarın geçtiğini açıklamıştı.

"Yarım yüzyıl" süren bir iktidara karşı, tek tek bir şey yapılamayacağını anlayan küçük partilerin, bir araya gelerek neler yapılabileceğinin, halkta nasıl umutlar doğurabileceğinin ve sonunda da "kemikleşmiş" bir yapıyı, bir biçimde saf dışı bırakıp demokratik yollardan iktidar olunabileceğinin göstergesi olması bakımından, Lugo'nun 2008'deki seçim zaferi çok önemliydi.

Logo'nun bu tarihçesinden sonra, yeniden günümüze gelirsek, Başkan seçilen Lugo, kongrede çoğunluğu kazanamamıştı. Dört yıl boyunca medya ve sağ kanat onun başkanlığını kabul etmedi, içine sindiremedi.

Lugo'ya başkanlığı terketmesi için verilen 24 saatin arkasında yatan asıl sebep, topraksız köylülerle polis arasındaki silahlı çatışmada, 7'si polis, 17 kişinin ölmesi. Topraksız köylüler, söz konusu arazinin, Colorado Partisinden bir politikacı tarafından kanunsuz olarak kendilerinden alındıgını ileri sürmüşlerdi. Açıkçası bu gerekçe bir başkanı düşürmek için tabii ki yeterli sebep olamaz ama muhalefet bunu bu şekilde kullanmayı tercih etti. Lugo bu silahlı çatışmaya neyin sebep oldugunu araştırmak için öneri verdi ama muhalefet çoktan tetik düşürmüştü bile. Lugo şimdi hakkını anayasa mahkemesinde arayacak.

Venezuela, Bolivya, Ekvador, Brezilya, Arjantin hemen açıklama yaparak bunun bir sivil darbe oldugunu yeni yönetimi tanımayacaklarını açıkladılar. 

Umarız, Paraguay, bu ilk solcu Devlet Başkanını, 61 yıl sonra gelen sol iktidarı,  bu kadar kolay harcatmaz. 

Latin Bilgi 

Kahve Molasi 

Hiç yorum yok: