9 Mar 2014

1980’den 2014’e...



Koç Holding'in kurucusu Vehbi Koç 3 Ekim 1980'de, daha darbenin üzerinden bir ay dahi geçmeden, Kenan Evren'e aşağıdaki mektubu yazmış ve Kenan Paşa'ya başarılar dilemişti. Bu mektup aslında içler acısı, talihsiz, kötü bir manzumedir, üzerine çok konuşulmuştur tekrar etmeyeceğim, metin kendini kendisini anlatıyor. Ama 30 yıl sonra, 2014'e geldiğimizde günümüzün Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç'un, cemaat liderinin huzuruna, ABD'ye gidip görüştüğü haberleri paylasilinca bu metin hafızamda canlandı.

Vehbi Koç'un, bütün varını yoğunu borçlu olduğu Türkiye Cumhuriyet'ine en kanlı darbeyi yapan Kenan Paşa'sına methiyeler düzmesi, biat etmesi ile, Mustafa Koç'un onbir yıldır AKP ile bu ülkeyi beraber yöneten ve 17 Aralık 2013'den beri kanlı-bıçaklı olan Fetullah Gülen'e babası gibi "saygılarını sunması" arasında ne fark var?

Belki babası gibi "Komünist Parti'nin, solcu örgütlerin, Kürtlerin, Ermenilerin, birtakım politikacıların kötü niyetli teşebbüslerini" jurnallememiştir ama Gezi'de direnişçilere kapılarını açan Divan Oteli'nin sahibi olarak gösterdiği davranışla taban tabana zıt bir harekettir yaptığı.

Ama kendi içinde tutarlıdır. Sermaye kendini korumak için her kılığa girer.

Jose Marti'nin bir sözü vardır. "Efendi değiştirmek, özgür olmak demek değildir"

Sermayenin ve yarattığı, sürüklediği tehlikenin farkındamısınız?

---
 

"Emrinize amadeyim"

3 Ekim 1980
Vehbi Koç, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı
"Sayın Kenan Evren,
Yakalanan anarşistlerin ve suçluların mahkemeleri uzatılmamalı ve cezaları süratle verilmelidir. Polis teşkilatı teçhiz edecek ve onu kuvvetlendirecek imkânlar genişletilmeli, gerekli kanunlar bir an önce çıkarılmalıdır.
İşçi-işveren ilişkilerini düzenleyecek olan kanunlar asgari hata ile çıkarılmalıdır. Bazı sendikaların Türk Devleti'ni ve ekonomisini yıkmak için bugüne kadar yaptıkları aşırı hareketler, göz önünde bulundurulmalıdır.
DİSK'in kapatılmış olmasından dolayı bir kısım işçiler sendikal münasebetler yönünden bekleyiş içindedirler. Militan sendikacılar bu işçileri tahrik etmek ve faaliyeti devam eden sendikaların yönetim kadrolarına sızarak davalarını devam ettirmek niyetindedirler. Bu durum bilinerek hazırlanacak kanunlarda gerekli tedbirler alınmalıdır.
Komünist Parti'nin, solcu örgütlerin, Kürtlerin, Ermenilerin, birtakım politikacıların kötü niyetli teşebbüslerini devam ettirecekleri muhakkaktır, bunlara karşı uyanık olunmalı ve teşebbüsleri mutlaka engellenmelidir. Zatıalilerine ve arkadaşlarınıza muvaffakiyetler temenni ediyorum. Emrinize amadeyim."
 

Hiç yorum yok: