Koç Holding'in kurucusu Vehbi Koç 3 Ekim 1980'de, daha
darbenin üzerinden bir ay dahi geçmeden, Kenan Evren'e
aşağıdaki mektubu yazmış ve Kenan Paşa'ya başarılar dilemişti. Bu mektup
aslında içler acısı, talihsiz, kötü bir manzumedir, üzerine çok konuşulmuştur
tekrar etmeyeceğim, metin kendini kendisini anlatıyor. Ama 30 yıl sonra, 2014'e
geldiğimizde günümüzün Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç'un, cemaat liderinin huzuruna, ABD'ye gidip görüştüğü haberleri paylasilinca bu metin
hafızamda canlandı.
Vehbi Koç'un, bütün varını yoğunu borçlu olduğu Türkiye
Cumhuriyet'ine en kanlı darbeyi yapan Kenan Paşa'sına methiyeler düzmesi, biat
etmesi ile, Mustafa Koç'un onbir yıldır AKP ile bu ülkeyi beraber yöneten ve 17
Aralık 2013'den beri kanlı-bıçaklı olan Fetullah Gülen'e babası gibi
"saygılarını sunması" arasında ne fark var?
Belki babası gibi "Komünist Parti'nin, solcu
örgütlerin, Kürtlerin, Ermenilerin, birtakım politikacıların kötü niyetli
teşebbüslerini" jurnallememiştir ama Gezi'de direnişçilere kapılarını
açan Divan Oteli'nin sahibi olarak gösterdiği davranışla taban tabana zıt bir
harekettir yaptığı.
Ama kendi içinde tutarlıdır. Sermaye kendini korumak
için her kılığa girer.
Jose Marti'nin bir sözü vardır. "Efendi değiştirmek, özgür olmak demek değildir"
Sermayenin ve yarattığı, sürüklediği tehlikenin
farkındamısınız?
---
"Emrinize amadeyim"
3 Ekim 1980
Vehbi Koç, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı
"Sayın
Kenan Evren,
Yakalanan anarşistlerin ve suçluların mahkemeleri
uzatılmamalı ve cezaları süratle verilmelidir. Polis teşkilatı teçhiz edecek ve
onu kuvvetlendirecek imkânlar genişletilmeli, gerekli kanunlar bir an önce
çıkarılmalıdır.
İşçi-işveren ilişkilerini düzenleyecek olan kanunlar
asgari hata ile çıkarılmalıdır. Bazı sendikaların Türk Devleti'ni ve
ekonomisini yıkmak için bugüne kadar yaptıkları aşırı hareketler, göz önünde
bulundurulmalıdır.
DİSK'in kapatılmış olmasından dolayı bir kısım işçiler
sendikal münasebetler yönünden bekleyiş içindedirler. Militan sendikacılar bu
işçileri tahrik etmek ve faaliyeti devam eden sendikaların yönetim kadrolarına
sızarak davalarını devam ettirmek niyetindedirler. Bu durum bilinerek
hazırlanacak kanunlarda gerekli tedbirler alınmalıdır.
Komünist Parti'nin, solcu örgütlerin, Kürtlerin,
Ermenilerin, birtakım politikacıların kötü niyetli teşebbüslerini devam
ettirecekleri muhakkaktır, bunlara karşı uyanık olunmalı ve teşebbüsleri
mutlaka engellenmelidir. Zatıalilerine ve arkadaşlarınıza muvaffakiyetler
temenni ediyorum. Emrinize amadeyim."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder