13 Oca 2010

Birgün sizinde başınıza gelebilir!





Bu satırları dikkatli okuyun çünkü sizin de başınıza gelmesi belki de an meselesi, yarın iş başı yaptığınızda benzer bir durumda olabilirsiniz.

O bir Beyazyakalı. 20 yıl bir kamu kurumunda çalıştıktan sonra emekliliğe hak kazanıyor. Çalıştığı kurumdaki siyasi kadrolaşmanın verdiği rahatsızlıkla bu hak ediş bir araya gelince, 5-6 kişi ekip olarak ayrılmaya ve emekli olmaya karar veriyorlar. Tabii ki kimsenin günümüzün koşullarında çalışmamak gibi bir lüksü olamayacağından bu ekip olduğu gibi “özel” sektör tarafından işe alınıyor. Bu “hazır” ve “tecrübeli” ekibin teknik tecrübesine güvenen şirket yöneticileri de piyasaya yeni sürecekleri ürün için topyekün üretim ve pazarlama faaliyetlerine girişiyorlar.

Teknik Ekip, hem ne denirse yapıyor, hem de tecrübelerine dayanarak yöneticilerin verdiği kararları, zaman zaman yanlış olduğunu söyleyerek, üzerlerine düşen uyarıları yaparak, söylenenleri yapmaya devam ediyorlar.

Ürünler ortaya çıkıyor ama satış konusunda beklenen hedefler tutmuyor. Aslında ilk hedefler ve rakamlar haddinden fazla yüksek belirlendiğinden, gerçekte olan, beklenen “kâr”ın gerçekleşmemesi!

Özel sektör hemen ne yapıyor? Maaliyetleri düşürmek için ekibi kapının önüne koyuyor! Ama daha da komiği ön kapıdan yol gösterilen ekibe şöyle bir teklif yapılıyor.

- Siz çalışmaya ve üretmeye devam edin ama biz size sağlık güvencesi, yol, yemek vb. yardımları keselim, aylık “telif hakkı” adı altında çıplak bir para verelim, çalışmaya devam edin! Hem ne güzel ofise de gelmenize gerek yok, evinizden çalışabilirsiniz.

Bu “ahlaksız teklifi” kabul edip, aynı işi daha “ucuz”a yapmaya şimdilik devam etmek zorunda kalıyorlar.

Gelinen durum budur!

Siz kübiğinizde bir güzel çalışırken bir sabah aynı ahlaksız teklif size de yapılabilir.

Hazır olun Beyaz Yakalı’lar...

Hiç yorum yok: