2 Eki 2020

Pandemi döneminde calisanlarin durumu

 Merhaba,

‘Uzaklardan’ isminde bir köse ile, Türkiye'nin gündemine koşut, dünyanin dört bir yanindan emek eksenli haber ve yorumlarla Ileri haber okurlarina seslenecegim. Kendim de bir beyaz yaka iscisi oldugumdan bu alandaki gündemi daha da yakindan ulastirmayi umuyorum.

Pandemi günlerinin olaganüstü gunlerinde, calisanlarin sagliklarini ve yasamlarini korumak disinda en büyük endiseleri islerini korumak. Normal sartlarda evden calisma kosullari olmayan hizmet, perakende, bankacilik gibi is kollarinda, calisanlarin haklarinin korunarak yasamlarinin ön planda tutulmasi beklenir.

Almanya'dan baslayalim.

Eger bir is yerinde, bazi calisanlarda enfeksiyon tespit edilmis ve kesinlesmisse, ilgili isyeri kanunun gosterdigi calisma kosullarini saglayana kadar calisanlarin maaslarini ödemekle yükümlü. Eger enfeksiyona kapilanlarin sayisi isyerinin calismasini engelleyecek kadar fazla ise veya üretimin yapilmasi icin gereken malzeme salgin yüzünden saglanamiyorsa isveren yine calisanlarin haklarini ödemekle yükümlü.

Eger enfeksiyona yakalanirsaniz, is yeri 6 hafta boyunca maasinizi ödemekle yükümlü sonrasinda saglik sisteminin sagladigi fayda paketini aliyorsunuz.

ABD'de durum daha farkli. Tarihi ayrimcilik ile dolu olan ABD'de, ozellikle siyahlar ve kadinlar salgindan en zararli cikanlar oldu. Bu calisanlar normal zamanda da temel haklara sahip degillerdi ve kanun koyucu durumlarini yeterince ele almiyordu. Temel endüstrilerde bulunan birçok düşük ücretli işçi için, mevcut iş kanunu özellikle çiğnenmiştir. Hastalanan insanların çoğunun fakir olması veya düşük maaş alması tesadüf değil.

Avrupa'daki işçiler, ABD'deki işçilerden çok daha zengin bir korumaya sahipler. Bu korumalar, sendikalar, iş konseyleri, sektörel pazarlık konseyleri, sağlam bir sosyal güvenlik ağı gibi haklari içerir. ABD'de durum burada çok daha sert. Bunu sadece Avrupa ve ABD'deki basit işsizlik ölçüsüne bakarak görebiliyoruz. Pandemi döneminde 40 milyondan fazla işçinin işsizlik sigortası yardımları için başvuruda bulunmuş olması inanılmaz bir rakam.

Örnegin, Almanya'da ve muhtemelen diğer Avrupa ülkelerinde, fast-food çalışanları için sektörel bir pazarlık tablosu yapildi. Pandemide çok hızlı bir şekilde, hükümet, işverenler ve sendikalar arasında, bu işçilerin ücretlerinin yaklaşık yüzde 90'ını, en azından kapatma döneminin başlangıcında alacaklarına dair bir anlaşma oldu. ABD'de McDonald's iscileri bu haklar bir yana maske, eldiven almak icin bir büyük mücadele verdiler.

Küba'ya göz atinca sunu görüyoruz. Küba'da her bir milyon insana karşılık pandemi kaynakli 8 kisi ölürken, ABD'de her milyona karşılık 488 kişi öldü, yani yaklasik 61 kat fazla! Pandemi sırasında Küba uluslararası uçuşları durdurarak, turizm endüstrisinin de durmasini goz onune alarak bulasmayi en aza indirdi. Yerleskelerdeki bir blokta 5'ten fazla kişi de hastalik olduğunda, bu blok ve çevresindeki tüm bloklar karantina altına alindi. Küçük bir köyse, tüm köy karantinaya alindi. Etkilenen kişilere yiyecek, kişisel koruyucu ekipman, tıbbi malzeme ve ihtiyaç duyulan her şey devlet tarafindan ulastirildi. Eger hastalanan kisi büyük sehirde ise, kendilerinin ve ailelerinin güvenli bir şekilde yaşayabilecekleri karantina merkezlerine gittiler.

Küba'li calisanlar icin toplam 36 işçi, maaş ve sosyal güvenlik önlemi uygulandı. Uzaktan çalışma özendirilmis, bazı işçiler başka işlere atanmıs, evde kalan, küçük çocuklarına ve büyüklerine bakan işçilerin yanı sıra sağlığı kötü olan veya başka bir işe atanamayanların maaşları garanti edilmiştir; 240 binden fazla kendi hesabına çalışan işçi vergilerini ödemekten muaf tutuldu; emekli maaşlarının ödenmesi sürdürüldü ve sosyal hizmet uzmanları, diğer eylemlerin yanı sıra muhtaç ailelere özel ilgi saglamistir.

Hal böyleyken, Türkiye’de calisanlarin, daha da uzayacak olan bu pandemi sartlarinda, isleri zor olacak. 

Ileri 

Hiç yorum yok: