19 Eki 2013

Örtülü Ödenek Nedir? İyi midir? Kötü müdür?









En genel tanımıyla örtülü ödenek hükümetlere, devlet başkanlarına veya kurumlara, bir mali yıl içindeki bütçeden ayrılmış, kullanma şartları ve yöntemleri konusunda seçenekler sunan ama kullanıcısı tarafından harcama esnekliği de bulunan, belli bir program ve projeye direkt bağlanmamış harcama kalemi olarak adlandırılır. 

İyi niyetli olarak bakılırsa, bu para, meclis veya daha üst bir kurumun onayı olmadan, hükümetin, hedeflerini yerine getirmesinde yardımcı olacak, bürokrasiyi aradan çıkartacak bir araç gibi görülebilir. Diğer taraftan ise, nereye harcandığının hesabı sorulamayacak, kötü niyetli olarak da kullanılması olası bir harcama hakkı olabilir!...

Türkiye'de durum şu şekilde:
Örtülü ödenek harcamaları 5018 sayılı kanunda tanımlanıyor: "Örtülü ödenek, kapalı istihbarat ve kapalı savunma hizmetleri, Devletin millî güvenliği ve yüksek menfaatleri ile Devlet itibarının gerekleri, siyasi, sosyal ve kültürel amaçlar ve olağanüstü hizmetlerle ilgili Hükümet icapları için kullanılmak üzere Başbakanlık bütçesine konulan ödenektir."

Bu tanım oldukça geniş kapsamlı. Başbakanlığa neredeyse her koşul için parayı özgürce kullanma hakkı veriyor. Örtülü ödenek harcama miktarlarındaki artış oranlarına baktığımızda 2005-2006 ve 2011-2012'de ödenek %100'e yakın artmış, AKP'nin iktidara geldiği 2002 yıldan beri ise toplam 6 kat arttırılmış. 2013'de, Mayıs'a kadar yapılan harcamalar neredeyse 2012'de yapılan harcamanın tamamına yakın. Yapılan harcamalar bütçede "gizli hizmet giderleri" olarak gözüküyor. Daha fazla detay yok. 

Dünya'daki örtülü ödenek" uygulamalarına göz atarsak;
ABD'de, Kongre her yıl, Başkan tarafından kullanılacak örtülü ödeneğin miktarını onaylar ve bu yetkiyi Başkan'a verir. 2012 yılında, ABD bütçesinin %17'sine karşılık gelen miktar, savunma harcaması olmamak şartıyla ayrılır. Örneğin genel bütçede savunma için ayrılan pay %19. ABD'deki uygulamanın Türkiye'deki uygulamadan iki farkı gözüküyor. Örtülü ödeneğin kullanma şartları bizimki kadar esnek değil. Özellikle "non-defense (savunma dışı)" olarak belirtilmiş olması, nerede kullanılamayacağını gösteriyor. ABD'deki uygulamanın denetlenebilir olduğunu görüyoruz. Kullanım hakkı verilmiş ama aynı zamanda nereye kullanıldığının da açıklanması gerekiyor. En azından kağıt üstünde ve resmi olarak durum böyle!

Avustralya'da da durum benzer. Örtülü ödenek yıllık olarak tahsil ediliyor. Sadece kamu hizmetleri için kullanılabiliyor. Kamu hizmeti olmak şartıyla başka bir kurumun kullanımına aktarılabiliyor. Yıl sonunda paranın hangi hizmetler ve kurumlarda kullanıldığının belgelenmesi ve duyurulması gerekiyor. 

Yukarıdaki teknik detayları kenara bırakırsak Türkiye'deki uygulama ile dünyadaki diğer uygulamalar arasında temel iki fark var.
1) Örtülü Ödenek, sahibine harcama özgürlüğü veriyor, ama aynı zamanda, hangi konularda harcama yapılamayacağının da çerçevesini çiziyor.
2) Alınan harcama onayı, istendiğinde, bu paranın kullanılabileceği anlamını taşıyor ama sonrasında nereye harcandığının açıklanması ve denetlenebilir olması da bekleniyor. 

Türkiye'deki uygulama değişmediği sürece, örtülü ödenek, toplum vicdanında faydasından çok, gizemi ve kötü uygulamaları ile anılır olmanın önüne geçemeyecek.

soL 

Hiç yorum yok: