Geçtiğimiz bir haftanın üzerine birkaç gözlemimi, yaşadıklarımla, konuştuğum, yazıştığım arkadaşlarımdan edindiklerimle birleştirip kaleme almak istedim.
Gezi Parkı Eylemini, bu son derece barışçıl olarak başlamış, çadırların kanunsuzca yakılmasıyla da, bütün yurda yayılmış hareketi geldiği an itibarıyla, daha çok özgürleşme talebi, daha çok demokratikleşme, sesini duyurabilme ve iktidarla mücadele hareketi olarak tanımlıyorum. 68'lilerin, 78'lilerin hikayesi vardı. Bu hareket de bu gençliğin, 90'lıların hikayesi oldu.
Bu hareketin kökünde güç aldığı yer, barıştan ve hoşgörüden yana olması, dayanışması, şiddetten uzakta kalması ama kendini savunması gerektiğinde de bunu yapabilecek iradeyi ortaya koyarak birlikte hareket etmesi ve bir arada durabilmesidir. Kollektif zekanın en güzel örnekleri görülmektedir. Alanda, hoşgörü, gülümseme, yardımlaşma ve ortaklaşma vardır. Kütüphane, Revir, Lokanta, Bostan ve kimbilir daha ne ortak kullanım alanları da olacaktır.
Saymakla bitmeyecek onlarca olumluluk yanında, bence hareketin zayıf halkası, hala örgütlenebilme konusunda zayıf kalmasıdır. Buradaki örgütlenmeden kastım siyasi olarak örgütlenmektir. Bunun için henüz erken olduğu kadar bir o kadar da geç olabilir çünkü karşımızdaki iktidar bloğu bizden siyasi olarak daha örgütlü durumdadır. Bir siyasi örgütlenmenin gerekliliği ve gereksizliği de tartışıla gelen bir durum olsa da ben kişisel olarak bunun zamanı geldiğinde olması gerektiğini düşünüyorum. Örneğin Devlet Bakanı Egemen Bağış, gelin sandıkta hesaplaşalım diye demeç vermiştir, harekete siyasi olarak meydan okumaktadır.
İktidarın bu hareketi zayıflatmak için tek şansı bölmek, insanların kafasına kuşku sokmak, acaba diye sordurmak, ne oluyoruz veya ne olacağız diye motivasyonu düşürmektir. Bölmenin yolu, hareketi bir arada tutan güç aldığı yerlere müdehale etmektir.
Son günlerdeki önemli bir diğer tartışma ise alanda partilerin, derneklerin, sendikaların bulunması ve bulunmaması üzerine yapılıyor. Herhangi bir partiye, sendikaya üye olsun veya olmasın, herhangi bir dernek, DKÖ, STK ile gelsin gelmesin kendini burada ifade etmek isteyen herkes burada ise, dahil oldukları hareketlerin de burada temsil edilmesi normaldir. Türkiye'de bu harekete ait olduğunu
düşünen istisnasız bütün öznelerin burada masa kurup, nöbet tutup temsil ediliyor olması gerekir.
Burada olmak isteyen bütün sendikaların, meslek örgütlerinin, yapabiliyorlarsa üniversitelerin, özel şirketlerin, basının, spor klüplerinin, taraftar gruplarının aklınıza kim geliyorsa burada olması, çoğalması iyi birşeydir. Kendini hiç bir siyasi özneye yakın hissetmeyen de, bir siyasi harekete dahil olan da buradadır ve bir arada durmalı, mücadeleyi birlikte, barış içinde sürdürmesi önemlidir.
Kimse kimseye zorla bir flama tutuşturamaz, slogan attıramaz. Örgütlü hareket edenler olduğu gibi, işinden evinden çıkıp gelen, kandil simiti dağıtan, su servisi yapan, kardeşlerimiz, annelerimiz var burada. Hepimizin dayanışma üstüne onlarca hikayesi oldu.
Birbirimizle bunları paylaşırken heyecanlanıyoruz ve bu bizi daha fazla birbirimize yakınlaştırıyor. Örgütlülerde, örgütsüzlerde birbirlerine saygı göstermek durumunda ve zaten olan budur, özlenen de budur.
Bu alanda henüz bir liderlik yoktur. Ama bir temsiliyet ve ortak akıl da gelişmektedir ve gelişmelidir de. Karşımızda siyasi bir güç vardır ve buradan bir muhalefet bloğu çıkacaksa veya siyasi olarak mücadele kanalı açılacaksa bu alanda bulunan, destek veren herkesin içinde olacağı, sözünün geçebileceği bir yapılanma olabilir. Hiç bir platormda olamayacak kadar, geniş katılımlı bir
muhalafet ve tartışma alanıdır burası. İktidarın, muhattap alacağı bir ortak akıl türetilmeli, siyasi bir özne olarak zaman içinde yer bulmalıdır. İşte iktidarın en korktuğu yer burasıdır ve müdahele edeceği yer de burası olacaktır.
Bu mücadele herkesi, hepimizi eğitiyor, aynı karenin içinde olmayan bir çok özne bu fotoğrafta yer alıyor. Birbirimizi daha çok anlayarak, zenginleşerek ve bir arada kalarak kazanabiliriz diye düşünüyorum.
Bir ağaç gibi tek ve hür, bir orman gibi kardeşçesine.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder