14 Ocak 2013’de Küba’nın yeni göç yasası devreye girdi. Bu yasa, Küba Komünist
Partisi’nin son yapılan kongresinin ertesinde alınan kararların günlük hayata
geçirilmesinde ki düzenlemelerden sadece biri. Raul Castro, 2008’de iktidara
geldiğinden beri, girişimciliği özendiren, mülkiyet kullanımını düzenleyen,
tarım, belediyecilik, teknoloji kullanımı vb konuları kapsayan 300 ekonomik
reform yapıldı. Küba Komünist Parti’sinin gazetesi Granma’ya göre yeni
kurallar, göçmenlik ve seyahat işlerini daha “düzenli, güvenli ve kanunlar
içinde” yapılabilir hale getirecek.
Yıllar boyu Küba vatandaşlarının yurtdışına çıkmalarından çok, çıkamamaları
konusunda tartışmalar yapılageldi, yazılar yazıldı. Bunların bir kısmı politik
manipülasyonlar bir kısmı da gerçekler üzerine kurgulanarak gerçekleşti.
Toplumcu Küba, geçmişten beri devlet yetkililerine,
bilim insanlarına ve sporculara belirli koşullarda seyahat önceliği sağlıyordu.
Buradaki en temel gerekçe devrimi korumak adına beyin göçünü engelleyebilmek,
devletin bu insanları yetiştirmek için, bütün vatandaşların ortak paylaştığı
kaynaklardan yaptığı harcamaları korumaktı; kısacası kamu yararı ve güvenlik
gözetiliyordu, yıllarca zor şartlarda oluşturulan kalifiye insan kaynağı da
korunmalıydı. Bu gerekçeler kendi içinde tutarlı olmakla birlikte, temel insan
haklarından birisi olan seyahat özgürlüğüne engel de getirmekteydi ve eleştiri
alıyordu. ABD, yani “özgürlükler ülkesi” ise Küba’ya uyguladığı “resmi” seyahat
yasakları ile güzel bir oksimoron örneği oluşturuyor. ABD vatandaşlarının,
yıllardır “resmi” olarak Küba’ya gitmeleri yasak. Kanada ve Meksika üzerinden
adaya giren ABD vatandaşları, pasaportlarına damga vurdurmadan, sınırdan
aldıkları vize ile giriş yapabiliyorlar adaya yıllardır.
Yeni Göç Yasasının en temel yenilikleri
- Bütün Küba vatandaşlarının dünyanın herhangi
bir yerine seyahat etmelerinin önü açıldı ve bu konudaki bürokratik işlemler azaltıldı
ve kolaylaştı.
- Bütün Küba vatandaşları herhangi bir ülkenin
vatandaşlığına Küba'daki haklarını kaybetmeden geçebilecekler.
- Yeni yasa ile 24 ay boyunca yurt dışında
kalabilme olanağı sağlanıyor.
- Adayı yasa dışı terk etmiş kişiler de 90 gün
adada kalabilecek, başka bir ülkede ikamet etme izni verilen Kübalılar da 180
gün hiçbir işleme gerek olmadan adada kalabilecek.
Kısaca yurt dışına çıkış kolaylaşıyor Küba
Vatandaşları için. Yeni yasa, karşıdevrimcileri ve ABD Dış İşleri Bakanlığını
hayal kırıklığına uğratmış durumda. Hiç beklemedikleri bir yerden gol yediler!...
Topu taça atıp, “Küba’nın başka çaresi yoktu” demeye getiriyorlar. Küba’nın
muhalif blog yazarı Yoani Sanchez’de bu yeni yasadan yararlanıp pasaportunu
aldı ve internet sitesine fotoğraflarını koydu bile!
Yabancı basın Küba’daki bütün değişimler gibi bu
yeni yasayı da “transition-geçiş” olarak tanımlıyor. Küba’nın attığı her adımı,
toplumculuktan, sermayeye geçişin bir basamağı gibi nitelendirmeyi çok
seviyorlar. Ama aslında olan, 1961’de ki devrimi “durmaksızın devam ettirmek”.
Evet Küba değişiyor. 1961’deki dünya koşulları
yok ve mevcut ekonomik, üretim ve yaşam koşullarına göre kurallar yeniden
gözden geçiriliyor ama toplumculuktan asla taviz vermeden, sulandırılmadan
yapılmaya çalışılıyor. Küba’nın şöyle bir huyu vardır. Halkın konuşarak,
tartışarak hemfikir olarak hayata geçirdiği ama bir şekilde, işlemesinde
aksaklık görülen kuralları, toplumsal olgunluk göstererek, zaman içinde geri
çekebiliyor. Yanlış bir kararda ısrar etmiyor, doğrularından da vazgeçmiyor.
Küba değişirken, ABD’nin Küba politikası, hala
soğuk savaş yıllarından kalan köhnemiş ve acımasız ikiyüzlülüğü korumakta. Küba
hala Suriye, Kuzey Kore, İran ve Sudan’la birlikte “terörist” ülke sınıfında
sayılıyor. Küba’dan ABD’ye gidenlere kalma ve çalışma izni veren, kaçmayı
özendiren ABD yasaları halen yürürlükte. ABD’de, 50 yıllık ablukanın yanında
olanlar da, karşı olanlar da, Obama yönetiminin, ABD vatandaşlarının Küba’ya
“resmi” olarak seyahat edebilmeleri için, Küba’nın bu yeni göç yasasına
karşılık olarak bazı iyileştirmeler ve düzenlemeler yapacağı görüşünde. Bunun
özellikle ilk adımının kültür ve sanat konusunda değiş/tokuş programlarını daha
fazla desteklemekten geçebileceği söyleniyor. 2009’da yönetime gelen Obama,
inanç ve eğitim içerikli turları özendirici düzenlemeler yapmıştı.
Ablukanın artık tarihi geçmiş, gerçekçilikten
uzak, anlamsız bir politika olduğunu yüksek sesle söyleyen bir çok politikacı
var ama bunların kafasında neler olduğunu düşündükçe aklıma yıllar önce adayı
ziyaret eden bir senatörün sözleri gelir. Demişti ki, “Bu ablukayı hemen
kaldırmazsak, Küba’ya kapitalizmi nasıl getirebiliriz ki”
Öyleki, ABD’de ablukanın devamlılığını izleyen,
“hakkıyla” yapılması için çalışan en az on farklı devlet kurumu var. Bunların
emrinde yüz milyonlarca dolar ve binlerce adam/saat’lik iş gücü bulunuyor.
Küba’nın bu yeni yasasını şöyle okumak lazım. Bütün ülkelerde olduğu gibi Küba
vatandaşları da, daha özgürce ve kolayca, imkanları dahilinde başka diyarlara
gidebilecekler. Isterlerse orada yaşayabilecekler, çalışabilecekler ama istediklerinde
geri de dönebilecekler, Küba’daki ailelerine para gönderecekler. Küba’lı
“expat”ları, yani yurt dışında geçici veya sürekli olarak yaşayan çalışan ve
ülkelerine para gönderenleri, daha fazla görebiliriz. Bu koşulların ülke
ekonomisine olumlu etki yapacağı da şüphesiz. Abluka’nın Küba ekonomisine
verdiği zarar yıkıcı ama bunun sürmesinin ABD ekonomisine de 1.5-3.5 Milyar ABD
doları zararı var.
Bu yasanın Küba’nın, ABD’ye ve karşıdevrimcilere karşı elini daha da
güçlendireceği ortada.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder