7 Mar 2010

ORLANDO ZAPATA TAMAYO’YA NE OLDU?...





42 yaŞIndakİ Orlando Zapata Tamayo, 23 Şubat 2010’da zatürreeden Küba’da ölen, Kübalı bir tutukluydu. Kamu mallarına zarar vermek ve aşağılamak, devlet yetkililerine karşı gelmek gibi suçlardan 2004’de hüküm giymiş ama hapishanedeki davranışlarından ötürü cezası uzatılmıştı.
Aslında 1990’dan beri suç dosyası kabarık biriydi Orlando. Defalarca adi suçlardan tutuklanmış olmasına rağmen, çıktıktan sonra yeniden suç işlemeye de devam ediyordu. Suç dosyasına bakıldığında, 2001’deki tutuklanma nedeni, karşı-devrim etkinliklerinin içinde olup, bu konuda faaliyet gösteren paralı askerlerin yanında yer almasıydı.
2003’de yeniden tutuklandıktan sonra, hapishanedeki birçok şiddet eylemlerinin de başını çeken biri oldu. Hapishanede verilen yemekler yerine, ailesinin getirdiklerini yemeyi tercih etti. 18 Aralık 2009’da açlık grevine başladı, defalarca hastaneye götürülüp getirildi fakat tedavi olmayı reddettiğinden vücudu zayıf düştü ve zatürreeden öldü. Hastaneye her götürüldüğünde tedavi olmasına ikna için annesi de yanındaydı fakat yine de tedaviyi reddetti.
Orlando’nun ölümü Dünya’daki Küba karşıtları tarafından yine oldukça çok manipüle edildi. Küba Devleti’nin yönetim biçiminin diktatörlüğe benzetilmesine kadar söylenmeyen kalmadı. Bu eleştiriler yapılırken, binlerce Küba vatandaşının, BD tarafından desteklenen devlet terörüyle ölmesi ve yaralanması hep gözardı edildi.
Devrim gerçekleştiğinden bu yana adada faili meçhul cinayet veya işkence olmamasına rağmen, adanın sınırları içindeki, ‘Birleşik Devletler toprağı’ Guantanamo’daki işkencelerin ve cinayetlerin durumu bile bu kadar sorgulanmadı.
Bu hikâyede dikkati çeken bir nokta da, Orlando 2001’de hapse girdikten sonra, Orlando’nun annesinin karşı-devrimci gruplarla çalışmaya başlaması, onlardan para yardımı alması oldu. Orlando’nun ölümü için bu tabii ki bir gerekçe olamaz ama bütün bu olanların arkasında, devletine karşı kışkırtılmış, manipüle edilmiş bir adamın öyküsü de vardır. Bugün artık herkesin çok iyi bildiği ve yalanlamaya bile gerek görmediği bu karşı-devrim organizasyonlardan biri de, merkezi Miami, Florida’da olan, Ulusal Küba–Amerika Vakfı’dır. Bu vakfın tek amacı, 50 yıldır direnen Küba Devrimi’ni dize getirmektir.
Olayın temelinde devletlerin birbirine saygısı yatar. BD, Küba Devleti’nin yönetim ve yaşama biçimine saygı duyup, kabul ettiği anda, Küba Devleti beyaz bir sayfa açıp ilişkileri normalleştireceğini söylemişti.

Birgün
http://www.birgun.net/latin_index.php?news_code=1267962897&year=2010&month=03&day=07

1 yorum:

mydeniz2001 dedi ki...

Amaç elbette ölümleri karsilastirmak olmamali ama hakkaten de tam da dibinde Guantanamo gerçekligine birsey demeden dogrudan Küba'ya saldirmak hic de adil degil.