23 Eyl 2009

Bilimsellik mi? Kadercilik mi?




Konumuz sel bu defa. Çünkü yaşananlar sadece beyaz yakalıları değil, yakalı yakasız herkesi ilgilendirmekte. Yağmur yağdı, sel geldi, 30’dan fazla insan öldü. Bu doğa olayının afete dönüşmesinde, olayın kısa zamandaki ani ve büyük etkisi kadar, organize olmaktan ve bilimsellikten uzak toplumsal yaşayış düzenimizin etkisi kocaman! RTE’nin hamleleri sonucu, Tübitak’tan uzaklaş(tırıl)an Cemal Hoca 3 Eylül’deki yazışma grubunda yazdıklarıyla, 8 Eylül’de olacakları uyardı; Bilimsellik derki Cemal Hoca bunu tahmin ediyorsa, Meteroloji olacakları haydi haydi bilir!

Gelelim Dünya’nın başka bir yerine; Küba’ya!

2005 Katrina Kasırgası adayı vurmadan önce 1.5 Milyon insan (toplam nüfusun yaklaşık %14’ü) riskli bölgeden tahliye edildi. Binlerce konut yok oldu ama can kaybı olmadı. Tahliye olanların temel ihtiyaçları karşılandı ve kayıpları da devlet güvencesindeydi. ABD Hükümeti’de bizimkilere benzer bir önlem almıştı, New Orleans’ın, ABD’nin göreceli daha fakir ve siyah renklilerinin yaşadığı bu şehire, “kasırga geliyor, kaçın” demekten başka birşey yapmadı. 2010 Dünya başkentinde olanlar ABD’de olanlardan farklı değil di; işine giderken yağmura yolda yakalanıp ölenler veya ekmek teknesi TIR’ında uyurken sele yakalananlar… Hayatta kalanlar da, kayıplarının telafisi için sigorta şirketlerinin insafına bırakıldı.

Peki mikrofon tutulan bazı afetzedelerin dediklerine ne demeli?

- Sizce bu olanların sebebi nedir ?
- Allah’ın takdiri!

Bilimin, akılcılığın, toplumculuğun ve insan yararının değil, yağmanın, kaderciliğin, akıl tutulmasının tam da düzeni budur.

23 eylul 2009 - Birgun

Hiç yorum yok: