12 Ara 2005

Yeşil Bölge İstiyorum...




Neden mi?

Çünkü, Cumhuriyet değerlerini, mirasını, ulusal onuru, ayaklar altına aldığınız yetmiyor, 1923 devriminin aydınlığını, molla kafalarınızla karartmaya çalıştığınız da yetmiyor, kendi ahlâksızlıklarınızı görmezden gelip, öz eleştiri yapmak yerine, şimdi de "ahlâk bekçiliği" yapmaya kalkıyorsunuz...

55 yıllık restorana kanca atıyorsunuz, İstanbul, Kuzguncuk’taki İsmet Baba Restoran'a. Neymiş, içkili yerler kırmızı bölge, diğer yerler yeşil bölge olacak.

Ben Kuzguncuk'ta doğdum. Çocukluğum orada geçti, sokaklarında misket oynadım, Marko Paşa'nın evi olan İlkokula gittim, boğazdan denize girdim, balık tuttum, en önemlisi cami ve kilisenin aynı duvarı paylaştığı bu semtte birbirine saygı duyarak nasıl yaşanır o’nu öğrendim.

İsmet Baba restoran, Kuzguncuğun sembollerinden birisidir. Orası "dün" açılmadı, dile kolay tam 55 yıl. Hemen girişteki panoda, bu mekandan geçmiş değerli Kuzguncukluların, edebiyatçıların, esnafın, sararmış fotoğraflarını lakaplarıyla görürsünüz, Berber Muzaffer, Polis Mustafa, Amigo Bahattin, Midyeci Stelyo... Dedem Asabi Mehmet ve Babam Konfeksiyoncu Osman’da orada arkadaşlarıyla yerini almıştır.

Bu kararı alanlarda ne semt kültürüne, ne geçmişe saygı olduğunu düşünüyorum. Kuzguncuğun ve Kuzguncuk’lu olmanın bizlere kazandırdığı “beraber yaşama saygı” bilinicinin ise hiç olmadığını görüyorum.

Anlaşılıyor ki bu kararı alan “sizler”, iyice azınlıkta kalmaya başlayan “bizler”i daha çok sıkıştırmaya çalışacak gibi.

Diyorum ki, keşke siz kendinize bir "yeşil bölge" yapsanız da oradan hiç çıkmasanız ne kadar güzel olacak, orada “siz” ne yaparsanız yapın ama lütfen “biz”e dokunmayın.

Acaba rica etsem bunu da oylarmısınız lütfen?

4 yorum:

Adsız dedi ki...

> Arkadaslar,
>
> birlikte çalisma ve kendisini birazcik da olsa tanima firsati buldugum
Cüneyt tanidigim kadariyla arkadasligindan gurur duydugum biri olmustu. Hayat
karsisindaki durusu da, hayattan kaçislari da saygiyla karsiladigim, gipta
ettigim, hatta keske ben de yapabilsem dedigim sekilde olmustu. Tüm mesleki
kariyerini birakip gidip "öteki dünyada" gezip dolasip gözlemlerini
paylasmisti. Simdi de içinde yasadigimiz ama farkina varmadigimiz, yok
varsayarsak yok olabilecegini düsündügümüz yasam gerçeklerinden
bahsetmis.
> Eline saglik Cüneyt....

Sevim Gülcan Aktulga

Adsız dedi ki...

> Guzel yazmissin evladim. Yesil bolgenize kendinizi hapsedin lafini cok
> tuttum. Dedenin lakabini da cok tuttum, asabi Mehmet, kendime de pay
> cikardim :)
>
> Memo

Adsız dedi ki...

Tesekkurler. Cuneyt, seni ancak sen frenliyebilecek
gucte bir yazi olmus...
Ali Riza Saral

Adsız dedi ki...

> valla eline diline saglik cuneyt.hislerime tercuman oldun.
>
> bu curetkarliklari da gittikce daha cok sinirime dokunuyor.
>
> sevgiler
> sergul