13 Ara 2015

Kadının Adı Yok


2001’den beri iş amacıyla ara ara Suudi Arabistan’ı ziyaret eden biri olarak, ülkedeki değişimi günlük hayat seviyesinde farkedebiliyorum. Son günlerde ki en önemli değişim ise kadınların ilk kez oy kullanma hakkı kazanması. Bu konu gündeme geldiğinde aklıma Duygu Asena’nın 1987’de yazdığı ve  1988’de yasaklanan, sonra da filmi çekilen “Kadının Adı Yok” adlı kitabı geldi. Suud’lu kadınların durumu tam da bu hikayeyi hatırlatıyor. Aslında ülkenin seçim tarihine bakınca, 2005 ve 2011’de sadece iki defa seçim yapıldığı da düşünülünce, beklentiyi yüksek tutmanın anlamı yok. Çünkü seçimlerden “kazanan” olarak çıkacak bir kadının, Suudi Arabistan’da yaşayan bir kadın olarak “kayıplar” hanesinde yazanlarla, bu durumdan “kazançlı” çıkmasına imkan yok. 

Suudi Arabistan’da;
-          Bir kadın normal yaşamında erkeklerle bir arada olmadığı için, ne seçim kampanyası yapabilir, ne de seçimi kazansa bile pratik olarak onlarla birlikte çalışabilir.
-          Bir Kadın tek başına araç kullanamaz
-          Bir kadın tek başına yurt dışına çıkamaz, seyahat edemez. Çalışmak, eğitim almak gibi bir çok “normal” ihtiyaçlar için bile erkeğin iznini alması gerekir.

Bunların yanında, ülkeleri dışında görüştüğüm Suud’lu kadınların büyük bölümü erkek egemen ve dini kurallar üzerinden yürüyen bu yaşamdan tabii ki çok şikayetçi ama sosyal ve yaşam hakları o kadar çok ellerinden alınmış ve kısıtlanmış ki kımıldayacak halleri yok ve kendilerine “bahşedilen”le idare etmek zorundalar.

Telgrafhane

Hiç yorum yok: