25 May 2014

Boyun Eğmeyenler Yoğurtçu Park'ındaydı.



Kadıköy soL Cephe'nin toplantısı için, bir güzel bahar akşamı, Kadıköy Yoğurtçu Park'ta buluştuk.

Akademisyen Zeynep Güler, Gazeteciler Merdan Yanardağ, Şükran Soner ve Barış Pehlivan ve sol Cephe'den Aydemir Güler'i dinledik.

Değerli konuşmacılardan, Değerli değerlendirmeler geldi. Not aldığım başlıkları paylaşmak istedim.

- Gezi'den beri süregelen "Kahrolsun Bazı Şeyler" sloganı pek güzel, pek zeki, pek esprili ama artık yeterli değil. Bireysel olarak yapılan bütün üretimler, bir araya gelmedikçe, örgütlü olarak, tek ses, tek vücut olarak davranmadıkça AKP'nin kendinden olmayanlara karşı zulmü artacak. Espri zamanı bitti. Örgütlü olarak çalışma zamanıdır.

- Soma örneği bir defa daha gösterdi ki, sektörün bütün iş kollarında ister mavi yaka, ister beyaz yaka olsun, taşaron işçi çalıştırma, çalışanların yararına olmadı, olmayacak. Biz çalışanlar bunu hak etmiyoruz.

- En büyük eksiklik toplumdaki muhalif ve alternatif hareketi örgütleyip tek ses, tek vücut haline getirmek. Birşeyler yapmak isteyen, potansiyeli olan ama meclis içindeki mevcut sol muhalefetin buna cevap veremediğini gören çok insan var. Adaletli, vicdanlı, bütünlükçü bir birliktelik ihtiyacı var. Gezi, "direniş medyası" denen bir medyayı yarattı. Sürekli iktidarın sesi ve yayın organı gibi çalışan yandaş medyaya alternatif olarak, "Direniş Medyası"nın dinlenmesi, izlenmesi önemli.

- Soma olaylarında HaberTürk'ün haber verişinde sürekli Soma Holding'in üzerine çalışması ve iktidara yönelik eleştiri yapmaması veya çok az yapmasını Barış Pehlivan şöyle açıkladı. 10 Subat 2011'de Afsin'de ki Maden Kazasında 9 işçi ölmüştü. O Madeni işleten HaberTürk sahibi Ciner Holding'ti. O işçilerin cenazeleri dahi çıkartılmadı. İşte şimdi Haber Türk'ün Soma Holding'e yüklenmesinin en önemli sebebi rekabet, yani ihalelerden daha çok pay almak,,, başka birşey değil.

- Geçmiş yıllarda, Zonguldak Direnişi'nde işçilerin kalkıp, Ankara'ya yürümesi ve haklarını söke söke almasına rağmen, üstelik bütün bunların 12 eylül'ün gölgesinde, neoliberal uygulamaların neredeyse engelsizce ve özgürce uygulandığı o dönemde yapılmasıyla birlikte, şimdi Soma'daki madencilerin bırakın haklarını daha çok aramasını, işi bırakmasını, madenin hemen açılıp, işlerinin başına, aynı ölüm riskleriyle birlikte dönme istekleri çok tartışıldı. İşçilerin bu çaresizliğinin nedenleri, çaresizlik içinde bırakılma koşulları değerlendirildi.

- AKP'nin kendine oy vermeyen kitleyi dışlaması, millet iradesinin dışında tutması, "Kütülüğü Toplumsallaştırmak" olarak adlandırıldı. Daha da kötüsü, toplumu bu kadar bilinçli ve sistematik olarak ayrıştıran AKP, kendine oy veren vatandaşlarımızı da bu kötülüğe ortak ediyor.

soL Cephe, Türkiye'de son dönemde en önemli eksiklik olan örgütlülüğe yeni ama tecrübeli bir bakış açısı getiren, toplumun çok farklı kesimlerinden, farklı partilerden, meslek örgütlerinden insanların bir araya geldiği, el verdiği partiler üstü bir yapılanma, "Boyun Eğmeyelerin" birarada durma platformu.


Hiç yorum yok: