22 Ağu 2005

Volveran!














Küba topraklarına son yıllarda ayak basan herkes gibi ben de, üzerinde “Volveran” yazan, altında beş kişinin fotoğrafı bulunan, çizimi ya da gravürünü içeren devasa panoları ya da duvarlara asılmış çeşitli afişleri görüp, merak etmiştim. Kimlerdi bu kahraman ilân edilmiş beş adam? Onların bulunduğu bütün afişlerin üzerinde neden “Volveran!” yazıyordu? Merakımı gidermek hiç zor olmadı; çünkü, Küba’da çocuğundan yaşlısına herkes, onlar hakkındaki tüm soruları yanıtlayabiliyor.

“Volveran” sözcüğünün Türkçe karşılığı, “Dönecekler”. Küba halkı, başlarından geçenlere birazdan değineceğim bu beş kahramanın, günün birinde, mutlaka kendi ülkelerine sağ salim döneceklerine olan inançlarını, bu sözcükle dile getiriyor.

Gerardo Hernández (Dış İlişkiler Uzmanı)
Antonio Guerrero (İnşaat Mühendisi)
Ramón Labañino (Ekonomist)
René González (Uçuş Eğitmeni)
Fernando González (Dış İlişkiler Uzmanı).

Onlar, Küba’nın beş kahramanı. ABD’ninse beş suçlusu. 12 Eylül 1998’de tutuklanıp, ABD mahkemelerince “15 yıl ile ömür boyu hapis” arasında değişen farklı cezalara çarptırılmış, beş farklı ABD hapishanesinde yatan, beş Kübalı erkek. İşleri, Miami'de yerleşik olan Küba’lı, aşırı sağcı, karşıdevrimci gruplardan, ülkeleri Küba’ya yönelik plânlı saldırıların, henüz gerçekleşmeden önlenmesi adına istihbarat yapmak. Suçları, bu grupların faaliyetlerini izlemek ve ülkelerine bilgi vermek.

Onlar, yani bu beş adam, hiç kimseye zarar vermemişler, işkence yapmamışlar, kimsenin toprağını ya da evini işgal etmemişler, şiddet kullanmamışlar. Yalnızca ama yalnızca, bilgi toplamaya çalışmışlar.

ABD'nin yıllar boyunca ülkelerine yönelik uyguladığı yöntemlere hiç başvurmamışlar.

Onlar, 1961'de Domuzlar Körfezi çıkartmasıyla başlayan karşıdevrim hareketini, 40 yıldan fazla bir süre, CIA'in para ve eğitim desteğiyle ayakta kalan; silahlı saldırı, suikast, turistik tesislerin bombalanması ve şeker kamışı tarlalarına biyolojik saldırı gibi uzayıp giden terörist faaliyetlerin kaynağı olan; Miami'de yerleşik; Omega 7, Alpha 66, Brothers to the Rescue, Brigada 2506 ve Commandos F4 gibi Küba karşıtı, karşıdevrimci grupların, Küba ve diğer ülkelerdeki birçok öldürme ve yaralama faaliyetini önlemek için, yalnızca bilgi toplamaya çalışmışlar.

8 Haziran 2001'de on dört bin sayfadan oluşan bir dava tutanağıyla, “ABD karşıtı çalışmalarda bulunmak, ABD askeri üslerini gözetlemek ve ulusal güvenliği tehdit etmek”le suçlanmışlar. Mahkemelere, suçlamaları destekleyen ya da kanıtlayan tek bir delil bile sunulamamış. Onların savunmalarının temel noktasıysa, yıllardır ülkelerine zarar veren bu terörist faaliyetleri izleyip ülkelerine bilgi vermek olmuş: Yani aslında, ABD hükümetinin yapması gerekeni yapmışlar.

Oysa, yukarıda adı geçen Küba Devrimi karşıtı grupların liderleri, yıllar önce gerçekleşen Elián González olayında, küçük kızın Küba'daki babasını görmesine engel olmaya çalışacak kadar da, ABD’de göz önünde ve güncel kişiler.

1976'da Küba Havayolları’na ait bir uçağı düşürmekten suçlu Orlando Bosch ve Luís Posada Carriles gibi "tescilli" teröristler elini kolunu sallayarak, hâlâ Miami'de dolaşıp, Bush yönetiminden destek görüyorlar.

Yalnızca Küba ve Latin Amerika’da değil, ABD ve dünyanın bir çok ülkesinde, bu beş Kübalı yurtseveri hapiste tutan "yargısız infaz" karşıtı dayanışma kampanyaları sürüyor. Mayıs 2005’de Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu davanın yeniden görüşülmesi için tavsiye kararı almış, 9 Ağustos 2005’te, uluslararası dayanışma ve direniş, küçük olsa da, bir sonuç alabilmiş: Atlanta Mahkemesi, davanın yeniden görülmesi kararını, ancak 3 yıl sonra açıklamış.

ABD'nin içine düştüğü bu çelişkili, taraflı davranış biçimi, sizce de, Hollywood filmlerine konu olan, o ünlü “Özgürlük ve Bağımsızlık” sloganıyla büyük bir zıtlık oluşturmuyor mu?

Bir yanda, her fırsatta "terörist faaliyetleri" önlemek adına, sana saldırma olasılığı bulunmayan, komşu bile olmadığın, deniz aşırı ülkeleri, demokrasi vaatleriyle işgal et; öte yanda da yıllar boyunca, hemen yanı başındaki, komşu bir ülkeye, sistematik olarak, topraklarından saldırılar düzenleyen fanatik grupları besle, görmezden gel, koru, kolla; üstelik, görevin olanı, yapmadığını yapanı, o Kübalı yurtseverleri de hapse at.

Ne yaman çelişki ama!

4 yorum:

Adsız dedi ki...

kuba gibi bana coook uzak gelen bir ada hakkinda sayenizde ne cok sey ogrendim. sagolunuz.

ABD'nin icine dustugu "yaman celiski" ye gelince: ortada celiski filan yok. dunyanin kurallari takir takir isliyor. hangi kurallar derseniz "su basindaki kurt ve kuzu" masalini kaynak gosterebilirim. hani kuzunun suyun asagisinda durdugu halde su basindaki kurdun suyunu kirlettigi masal.

kisacasi: guclu her zaman haklidir cuneyt beycim. bu durumda hakli olmak vicdanlarimiz icin elzem, ama cozum ve kurtulusun anahtari hakli olmakda diil guclu olmakta gizli.

Adsız dedi ki...

KÜBA halkına ne mutlu ki, "VOLVERAN!" diye umutla, inançla bekleyebildikleri, sayıları - bir elin parmakları kadar - beş de olsa, hâlâ ' Kahramanları ' var... Ya bizim?..
Ha! bizim de, ABD'nin yüksek çıkarlarına hizmette yarışan, bu ulvi göreve göğsünü siper etmiş pek çok insanımız var tabii ki!

Adsız dedi ki...

Vizyon da ve yasaminda senin gibi insanlari tanimak varliklarini bilmek beni yasama dahada bagliyor.
Ureten mesaj veren yazilarini takdirle okuyorum.Gitarci amca yazinda
harika idi.Kalemine dusuncene
saglik.

AYTEN EZENTAS PINAR

Adsız dedi ki...

> Cuneyt
>
> I is a good idea and good article, I will let known about the relatives of
> cuban five in Havana, who will be gratefull.
>
> best regards
>
> Alejandro